Last days of 1941 summer, the era of Obligation, during the famine atmosphere of the Second World War. In the middle of all this poverty and turmoil, there are two poets in their early twenties: Muzaffer Tayyip Uslu and Rustu Onur. They have been carrying tuberculosis germs in their lungs and love of poetry in their hearts for years. Two poets who have the constant habit of making bets on things that they do not own, make a bet on a beautiful girl. They will both write a poem for her and whichever Suzan likes, the other will fade from the scene.------------------------------------------------Zonguldak’ta yaşayan iki genç şair Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu, modernleşmekte olan bu madenci kentinde bir yandan memuriyet görevlerini sürdürmekte bir yandan da sanatla, özellikle de şiirle iç içe yaşamaktadırlar. Genç Cumhuriyet, ayakları üzerine yeni yeni kalkmaktadır; Avrupa’da ise savaş hüküm sürmektedir. Belediye Başkanı’nın kızı Suzan, Zonguldak’a geri dönünce, çevresinin onaylamamasına ragmen bu iki gençle yakın arkadaş olur. Bu arkadaşlık, Rüştü ve Muzaffer’in şiire inancını pekiştirecektir. Fakat 1940’lı yıllarda verem, pek çok insanın olduğu gibi, bu iki genç insanın da hayatını tehdit etmektedir. Hem onların, hem de dünyanın geleceği hayra alamet değildir.